-
1 korku
испу́г (м) страх (м)* * *1) страх, боя́знь, испу́гkorku duymak — испы́тывать страх
korku saçmak — нагна́ть стра́ху
korku vermek — пуга́ть
2) беспоко́йство, боя́знь, опасе́ниеkorku düşmek, korkuya kapılmak — боя́ться
yanlış yapmak korkusuyla — боя́сь ошиби́ться
3) опа́сностьyollarda korku kalmadı — доро́ги тепе́рь безопа́сны
••korku dağları bekler — посл. у стра́ха глаза́ велики́
См. также в других словарях:
korku saçmak — herkesi korkutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
korku — is. 1) Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor. Y. Z. Ortaç 2) Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara Yollarda korku kalmadı. 3) ruh b. Gerçek veya beklenen bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehşet saçmak — ortalığa korku vermek Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük